Organik Animasyonlar
Şimdi FIFA 10 ile gelen
yeniliklere tek tek göz atalım.
Önceki FIFA'larda oyuncuların
hareketleri belli sayıdaki hazır animasyonla sağlanıyordu. EA Sports;
Henry, Ronaldinho gibi dünyaca ünlü birkaç futbolcuyu stüdyoya doldurup
"motion capture" tekniği ile hareketlerini animasyona çevirip oyuna
uyguluyordu. Sonuçta animasyonlar sayıca bol olsa da 3-5 maç yapınca
hepsini görmüş oluyordunuz ve hareketler kendini tekrar edip duruyordu.
FIFA 10'da tamamen farklı bir sisteme gidilmiş. Artık oyuncuların
hareketleri hazır kalıplardan değil pozisyona göre birbirini tamamlayan
küçük animasyon parçalarından oluşuyor. Böylece oyuncular bir hareket
yaptığında topa, rakip oyunculara ve pozisyona göre farklı animasyonlar
çıkıyor karşımıza. Bu sayede oyuncularımızın hareketleri ve dolayısıyla
oyunun bütünü daha gerçekçi gözüküyor. Gelişme gözle görülür olsa da,
FIFA animasyon çeşitliliği olarak hala PES'in gerisinde. Çünkü PES'deki
inanılmaz pozisyon çeşitliliği FIFA'da yok. Belki PES'deki kadar değişik
pozisyonlar olsa FIFA'daki minik adamcıklarımız da çok daha enteresan
hareketler yapacaklar.
Top Fizikleri
Lise fizik
derslerinde uyumak yerine öğretmeni dinleyen herkes küre biçimli
cisimlerin ilginç dinamiklere sahip olduğunu bilir. Üstelik futbol topu
denen yaratık, içi hava dolu olduğu için yuvarlanır, zıplar, kendi
başına bıraksanız kimbilir daha ne şaklabanlıklar yapar... Ama EA
Sports'un bu basit gerçeği fark etmesi 9 senesini aldı. Bugüne kadar
futbolcu ayağının doğal bir uzantısı gibi görünen FIFA topları nihayet
özgürlüğünü kazandı. Artık top fizikleri tamamen kendi başına
hesaplanıyor. Mesela futbolcular depar atarken topun daha fazla
açıldığını ve yakındaki bir oyuncunun açılan topla direkt şut bile
çekebildiğini görebiliyorsunuz. Bugüne dek rakip oyuncu ile topun
ilişkisi topu çelmek ile sınırlıydı ve bunu yaptığında top onun ayağına
yapışıp kalırdı. Artık bir oyuncunun ayağına kayıp topa müdahale edince
topun müdahaleye göre ayaktan çıktığını görüyorsunuz ama kayan kişide
kalmıyor. Gittiği yöne göre kim yakınsa topu kontrol ediyor. Burada tek
rahatsız edici olan, topa kayan oyuncunun ayağa kalkmaktaki aşırı
yavaşlığı. Defansın genelinde bu sorun var zaten. Kaymadan topa müdahale
etmiş olsa da oyuncu genelde oyundan düşüyor ve kendine gelmesi birkaç
saniye alıyor. Bu yüzden defansta çok daha dikkatli olmak lazım. Rakibe
müdahale ettiğinizde başarısız olursanız bir anda rakibinizi kaleciniz
ile karşılıklı harmandalı oynarken bulabiliyorsunuz. Ama korkmayın
genelde gol olmuyor.
Topsuz Alan
İşte dualarımız
gerçek oldu. Yıllarca FIFA'da topsuz alanda dikilen mumlara deli olup
dururduk. Ama artık oyuncular top ayaklarında değilken de bir şeyler
yapabileceklerini fark etmiş. Siz topu sürerken diğer oyuncular da
ilerleyip pozisyon alma çabasındalar. Hatta "Q" tuşu ile oyunculardan
birini depara kaldırıp koşu yoluna pas bile verebiliyorsunuz. Hala
gerçek oyuncular kadar hareketli olmasalar da atak yaparken diğer
oyuncular ilerlemenize yardımcı oluyor ve defansta kademe alma çabasına
giriyorlar. Ayrıca "Z" tuşu ile pozisyona yakın ve müsait oyunculardan
birini seçip onu yönlendirebiliyor ve havadan kısa paslarla defansın bir
kademe ilerisine isabetli paslar atabiliyorsunuz. Bu özelliğe alışmak
zor olsa da atak yaparken çok faydalı olabiliyor. Gerçi oyunda ciddi bir
ofsayt sorunu var ve defansın arkasına pas atma girişimleri pek
başarılı olmuyor. Her ofsayta düşüşümde Fenerbahçe maçlarını hatırlayıp
"Hepiniz mi Güiza'sınız be!" diyesim geliyor. Belki zamanla bunun da
kolay bir yolunu buluruz. Ama hala PES'deki akılcı pasların oyuna
kattığı zevkten mahrumuz.
Oynanıştaki İncelikler
FIFA
serisinin PES'e göre en zayıf yanı oynanışta üzerine çalışıp
uzmanlaşabileceğiniz incelikler olmamasıydı. Yani oyun hep A, S, D
tuşlarıyla düz oynanıp dururduk. Eskiden Alt tuşu ile top ile kayan
rakibin üzerinden zıplama veya kendi çevrenizde dönerek rakibi geçmek
gibi artistlik hareketler vardı ama bu iki hareketi tekrarlaya
tekrarlaya aynı basit golleri atmak ve yemek can sıkıcı oluyordu. Bu
sefer EA Sports oyuna Freestyle isminde yeni bir özellik eklemiş. Top
sizdeyken "Shift" tuşuna basarsanız adamınız artistik hareketler ve
küçük deparlarla klasını konuşturuyor. Tabii bu hareketlerin başarısı
adamınızın konuşturacak ne kadar klası olduğuna da bağlı. Sonuçta
Servet'ten Alexin yaptığı hareketleri yapmasını bekleyemezsiniz, kayar
düşer illa ki. Ama Freestyle'm pek hoşuma gittiğini söyleyemem. Çünkü
"Shift" tuşuna bastığınızda adamınız ne kadar kıvrak hareketler yapsa da
bu defans oyuncusunun topu çalmasını zorlaştırmış gibi durmuyor ve
oyuncunuzun hangi yöne gideceğini kontrol etmek çok zor.
Oyun
İçi Taktikler
Oyuna eklenen yeni bir özellik de oyun içinde
tek tuşla taktik değiştirme ve önceden hazırladığınız taktikleri
uygulama. Oyunda "Z" ve "C" tuşları ile taktik değiştirebiliyorsunuz.
Böylece ayar menüsüne girip çıkmanız gerekmiyor. Özellikle multi-player
oynarken rakibin "Bir saniye abi taktik değişicem" diye oyunu yarıda
bölmesi kadar sinir bozucu bir şey yoktu. Ama asıl yenilikçi olan hazır
taktikleri uygulama. Bu taktikleri siz belirleyemeseniz de korner veya
serbest vuruş kullanırken hazır taktiklerden birini seçip
uygulayabiliyorsunuz.
FIFA 10'un yeniliklerini anlatmaya devam
edersem sanırım siz de ben de bayılıp kalacağız. Bu yüzden biraz oyun
deneyiminin kendisine gelelim ve geriye kalan yenilikleri bu şekilde
anlatalım. FIFA 10 yine 1 DVD olarak geliyor ve bitmek bilmez kurulum
süresinin ardından mükafat olarak sizi müthiş bir video bekliyor.
Video'nun hemen ardından ana menü ve yeni FIFA müzikleri karşımızda.
Bizi açılışta karşılayan şarkı Kings of Leon'dan "Red Morning Light",
FIFA ruhuna uygun, hareketli ve heyecan veren bir şarkı. Oyunu oynadıkça
Radiohead'den Tribalistas'a, Paul Van Dyk'dan Dandy Warhols'a dünyanın
dört bir yanından müziklerle coşuyorsunuz. Ağırlık yine ingiliz
gruplarda olsa da şarkı listesinde Japonya veya isveç'ten birilerinin
olması çok hoş. Üstelik bütün şarkılar çok iyi. Zaten oyun ses ve
müzikten tam puan alıyor, bu konuda rakip tanımıyor.
Yönetim
İstifa
Ama oyunun müziklerinin yarattığı coşku kısa sürede
oyunun menülerinde kaybolmanızla sona eriyor. Bugüne kadar gördüğümüz en
kötü FIFA menüsü bu. Ne nerededir çözene kadar oyunun birçok özelliğini
kaçırıyorsunuz. Hele Career modundayken bu adamlar hiç mi oyun menüsü
görmemiş dedirtiyor. Bu sene FIFA eski senelere göre daha fazla stadyuma
sahip. Ama boşuna sevinmeyin bunların içinde Türk stadı yine yok.
Belçika, İsviçre, İskoçya gibi kendi ülkesi dışında kimsenin ilgisini
çekmeyecek stadlar varken, bir tane bile Doğu Avrupa stadının olmaması
hayal kırıklığı yaratıyor. Üstelik oyundaki turnuvaların hepsi de ulusal
kupalar. Hadi bunu da geçtik, bir Dünya Kupası seçeneği olmamasının
mazereti ne? FIFA'da Dünya Kupası illa 4 senede bir mi olmak zorunda?
Rasgele kuralar ve bugünün kadrolarıyla dünya kupası oynamak isterdim
ben açıkçası.
Oyunda milli takımımız haricinde Türkiye Ligi de
bulunuyor. Dört takımı bulunan Yunan Ligi dışında diğer ülkelerin
genelde birer takımı var. Nerede Stau Buchrest, nerede Kızılyıldız? Koca
Güney Amerika, Boca Juniors ve River Plate'den mi ibaret? FIFA 10'un bu
konuda çok kısa kaldığı açık.
Yeni Oyun Modları
FIFA
10'un en çok merak uyandıran özelliği, yeni kariyer moduydu. Ama
kendisi tam bir hayal kırıklığı. Menajerlik hissini bir parça olsun
alamıyorsunuz. Her şeyden önce menüler korkunç. Transfer metodu önceki
oyunlardan farksız. Lig lig, takım takım dolaşıp kendinize oyuncu
arıyorsunuz. Adam gibi bir transfer ekranında satılığa çıkmış oyuncuları
göstermiyor. Antrenman opsiyonları çok basit ve komik. Üstelik
adamlarda bir gelişme oluyormuş gibi gelmedi bana. Takım kadrosunu
gördüğünüz ekran 11 oyuncuyu bir arada göstermeyi bile beceremiyor.
Takımı kurmak için 4 sayfalık menüde bir aşağı bir yukarı gidip
duruyorsunuz. Fikstür ve tablolar alakasız bir yerdeki kötü hazırlanmış
ekranların içinde. Kısacası kariyer modunda sayfa sayfa dolaşıp aşağı
yukarı kaydırmalardan başka bir mücadele yok. Üstelik İngiltere 3.
liginden bir takım alıp Premier Lige çıkartmayı falan unutun. Zayıf
takımlarla oynamak çok zevksiz ve hemen sıkılıyorsunuz.
Oyunda dört
dörtlük olmuş diyebileceğim tek mod antrenman "Practies" modu. Bu moda
girdiğinizde stadyumda değil, yan sahalardan birinde oynuyorsunuz ve
adamlarınız antrenman formaları ile sahaya çıkıyor. Kuş sesleri dışında
bir ses olmadan rahatça antrenman yapıyorsunuz. Böylece koçun komutları
ve topun sesini çok net duyuyorsunuz. Zaten FIFA 10'da seslerin ne kadar
iyi olduğunu en iyi antrenman modunda anlıyorsunuz. Ayrıca menüleri de
çok kullanışlı ve kolayca farklı antrenman modlarma geçebiliyorsunuz.
Fenerbahçe
nasıl olmuş bakmak için hemen Arsenal ile bir maç ayarladım. Maç
İstanbul'da olmasına rağmen ben yine saçma sapan bir statta oynamayı
bekliyordum. Ama o da ne... Oyuncular sahaya çıktı ve burası Şükrü
Saraçoğlu. Üstelik tribünler "Sarı Lacivert Şampiyon Fener!!!" diye
inliyor. Bu, FIFA 09'dan da tanıdığımız bir görüntü ama birebir yapılmış
olması bir yana, stadyumdan görülen çevre binalara kadar her şeyin
gerçeğe uygun olması gözlerimi yaşarttı açıkçası. Ama bu "İnönü neden
yok diye" hayıflanmam ile son buldu.
Oyuncuların göz alan stada giriş
töreni ve maçın başlayışı ile FIFA 10 grafik olarak ne kadar iyi
olduğunu gösterdi. Gerçi ben son FIFA'larda oyuncuların üzerindeki
kaplamaları 'gerçekçi'den çok çamu-rumsu buluyorum. Bir spor oyununda
grafikler daha parlak ve sade olmalı bence. Ama bu zevk meselesi
olduğundan kararı size bırakıyorum.
Paslaşamamak
Oyunu
oynamaya başladığınızda ilk fark edeceğiniz şey paslaşmanın oldukça
zorlaştığı. Artık her pas yerini bulmuyor ve defans, topları kesme
konusunda daha başarılı. Bu bence çok iyi bir gelişme. Gerçek maçlarda
oyuncuların tıkanıp kaldığı, pas çıkaramadığı pozisyonları bire bir
yaşıyorsunuz ve sık sık yerini bulmayacağını bildiğiniz halde umutsuzca
pas çıkarıyorsunuz. Bu FIFA 10'un yeni topsuz alan oyunlarını daha da
önemli kılıyor. Ama paslaşmadaki diğer bir zorluk adamların her zaman
istediğiniz yere pas atmaması. İyi takımlarda bu sorunu daha az
yaşıyorsunuz ama zayıf bir takım aldınız mı istediğiniz adama pas atmak
veya orta yapmak tamamen oyuncunuzun paşa keyfine kalmış. Zaman zaman
saç baş yolmamak elde değil.
Oyun bu sene biraz daha yavaşlamış gibi.
Ayarlardan maçı hızlandırmak mümkün olsa da
maç sırasındaki
adrenalini arttıracak kadar hızlanamıyorsunuz. Bu biraz da oyunun yeni
yapısı yüzünden alınmış bir karar gibi. Sonuçta topsuz alan oyunları ve
kolay pas çıkaramamak daha fazla düşünerek oynamanızı gerektiriyor.
Belki oyun artık daha gerçekçi ama daha eğlenceli gibi gelmedi bana.
Dışarıdan
Asılmak
Gelelim gol atmaya. FIFA 10'da geçen senelere göre dışarıdan
gol atmak çok kolaylaşmış. Özellikle uzak köşeye doğru çekilen şutlar
çok kolay giriyor. Ceza sahasının önündeki 5 metrelik alan şut gücünü
doğru ayarlamaya alışmış her oyuncu için penaltı gibi. Buna karşılık
ortalara kafa atmak, sahasının içine kısa paslarla girmek çok zor.
Üstelik bu pozisyonlarda kaleciler panter kesiliyor. Mesela ilk
denememde alışana kadar 3-4 kere saçma sapan geri pas hatası yaptım ve
hepsinde rakip altı pasın önünden topu dışarı attı veya kaleci kurtardı.
Topsuz oyun ve Freestyle'ı kullansanız bile oyunda pozisyon yaratmak
oldukça zor. Bir de az sayıdaki pozisyonda gol atamayınca ister istemez
işi dış şutlara bırakıyorsunuz ve oyunun tadı kaçıyor. EA Sports'un en
kısa sürede bir yama ile bu dengesizliği düzeltmesi gerekiyor.
Hakem
Kararı
FIFA 10'da bir şeylerin değiştiğini görmek güzel.
Gerçekçilik uğruna eğlenceyi kaçırsa, korkunç menüleri ve eksik bir dolu
özelliği olsa da FIFA 09'un ardından 10 ilaç gibi. Ama bana öyle
geliyor ki Pro Evolution Soccer 9 çıktıktan sonra kimse bu ilacı içmek
istemez. Ama serinin hareketlenmesi FIFA 11 için bizi umutlandırıyor.
Şimdi FIFA 10 ile gelen
yeniliklere tek tek göz atalım.
Önceki FIFA'larda oyuncuların
hareketleri belli sayıdaki hazır animasyonla sağlanıyordu. EA Sports;
Henry, Ronaldinho gibi dünyaca ünlü birkaç futbolcuyu stüdyoya doldurup
"motion capture" tekniği ile hareketlerini animasyona çevirip oyuna
uyguluyordu. Sonuçta animasyonlar sayıca bol olsa da 3-5 maç yapınca
hepsini görmüş oluyordunuz ve hareketler kendini tekrar edip duruyordu.
FIFA 10'da tamamen farklı bir sisteme gidilmiş. Artık oyuncuların
hareketleri hazır kalıplardan değil pozisyona göre birbirini tamamlayan
küçük animasyon parçalarından oluşuyor. Böylece oyuncular bir hareket
yaptığında topa, rakip oyunculara ve pozisyona göre farklı animasyonlar
çıkıyor karşımıza. Bu sayede oyuncularımızın hareketleri ve dolayısıyla
oyunun bütünü daha gerçekçi gözüküyor. Gelişme gözle görülür olsa da,
FIFA animasyon çeşitliliği olarak hala PES'in gerisinde. Çünkü PES'deki
inanılmaz pozisyon çeşitliliği FIFA'da yok. Belki PES'deki kadar değişik
pozisyonlar olsa FIFA'daki minik adamcıklarımız da çok daha enteresan
hareketler yapacaklar.
Top Fizikleri
Lise fizik
derslerinde uyumak yerine öğretmeni dinleyen herkes küre biçimli
cisimlerin ilginç dinamiklere sahip olduğunu bilir. Üstelik futbol topu
denen yaratık, içi hava dolu olduğu için yuvarlanır, zıplar, kendi
başına bıraksanız kimbilir daha ne şaklabanlıklar yapar... Ama EA
Sports'un bu basit gerçeği fark etmesi 9 senesini aldı. Bugüne kadar
futbolcu ayağının doğal bir uzantısı gibi görünen FIFA topları nihayet
özgürlüğünü kazandı. Artık top fizikleri tamamen kendi başına
hesaplanıyor. Mesela futbolcular depar atarken topun daha fazla
açıldığını ve yakındaki bir oyuncunun açılan topla direkt şut bile
çekebildiğini görebiliyorsunuz. Bugüne dek rakip oyuncu ile topun
ilişkisi topu çelmek ile sınırlıydı ve bunu yaptığında top onun ayağına
yapışıp kalırdı. Artık bir oyuncunun ayağına kayıp topa müdahale edince
topun müdahaleye göre ayaktan çıktığını görüyorsunuz ama kayan kişide
kalmıyor. Gittiği yöne göre kim yakınsa topu kontrol ediyor. Burada tek
rahatsız edici olan, topa kayan oyuncunun ayağa kalkmaktaki aşırı
yavaşlığı. Defansın genelinde bu sorun var zaten. Kaymadan topa müdahale
etmiş olsa da oyuncu genelde oyundan düşüyor ve kendine gelmesi birkaç
saniye alıyor. Bu yüzden defansta çok daha dikkatli olmak lazım. Rakibe
müdahale ettiğinizde başarısız olursanız bir anda rakibinizi kaleciniz
ile karşılıklı harmandalı oynarken bulabiliyorsunuz. Ama korkmayın
genelde gol olmuyor.
Topsuz Alan
İşte dualarımız
gerçek oldu. Yıllarca FIFA'da topsuz alanda dikilen mumlara deli olup
dururduk. Ama artık oyuncular top ayaklarında değilken de bir şeyler
yapabileceklerini fark etmiş. Siz topu sürerken diğer oyuncular da
ilerleyip pozisyon alma çabasındalar. Hatta "Q" tuşu ile oyunculardan
birini depara kaldırıp koşu yoluna pas bile verebiliyorsunuz. Hala
gerçek oyuncular kadar hareketli olmasalar da atak yaparken diğer
oyuncular ilerlemenize yardımcı oluyor ve defansta kademe alma çabasına
giriyorlar. Ayrıca "Z" tuşu ile pozisyona yakın ve müsait oyunculardan
birini seçip onu yönlendirebiliyor ve havadan kısa paslarla defansın bir
kademe ilerisine isabetli paslar atabiliyorsunuz. Bu özelliğe alışmak
zor olsa da atak yaparken çok faydalı olabiliyor. Gerçi oyunda ciddi bir
ofsayt sorunu var ve defansın arkasına pas atma girişimleri pek
başarılı olmuyor. Her ofsayta düşüşümde Fenerbahçe maçlarını hatırlayıp
"Hepiniz mi Güiza'sınız be!" diyesim geliyor. Belki zamanla bunun da
kolay bir yolunu buluruz. Ama hala PES'deki akılcı pasların oyuna
kattığı zevkten mahrumuz.
Oynanıştaki İncelikler
FIFA
serisinin PES'e göre en zayıf yanı oynanışta üzerine çalışıp
uzmanlaşabileceğiniz incelikler olmamasıydı. Yani oyun hep A, S, D
tuşlarıyla düz oynanıp dururduk. Eskiden Alt tuşu ile top ile kayan
rakibin üzerinden zıplama veya kendi çevrenizde dönerek rakibi geçmek
gibi artistlik hareketler vardı ama bu iki hareketi tekrarlaya
tekrarlaya aynı basit golleri atmak ve yemek can sıkıcı oluyordu. Bu
sefer EA Sports oyuna Freestyle isminde yeni bir özellik eklemiş. Top
sizdeyken "Shift" tuşuna basarsanız adamınız artistik hareketler ve
küçük deparlarla klasını konuşturuyor. Tabii bu hareketlerin başarısı
adamınızın konuşturacak ne kadar klası olduğuna da bağlı. Sonuçta
Servet'ten Alexin yaptığı hareketleri yapmasını bekleyemezsiniz, kayar
düşer illa ki. Ama Freestyle'm pek hoşuma gittiğini söyleyemem. Çünkü
"Shift" tuşuna bastığınızda adamınız ne kadar kıvrak hareketler yapsa da
bu defans oyuncusunun topu çalmasını zorlaştırmış gibi durmuyor ve
oyuncunuzun hangi yöne gideceğini kontrol etmek çok zor.
Oyun
İçi Taktikler
Oyuna eklenen yeni bir özellik de oyun içinde
tek tuşla taktik değiştirme ve önceden hazırladığınız taktikleri
uygulama. Oyunda "Z" ve "C" tuşları ile taktik değiştirebiliyorsunuz.
Böylece ayar menüsüne girip çıkmanız gerekmiyor. Özellikle multi-player
oynarken rakibin "Bir saniye abi taktik değişicem" diye oyunu yarıda
bölmesi kadar sinir bozucu bir şey yoktu. Ama asıl yenilikçi olan hazır
taktikleri uygulama. Bu taktikleri siz belirleyemeseniz de korner veya
serbest vuruş kullanırken hazır taktiklerden birini seçip
uygulayabiliyorsunuz.
FIFA 10'un yeniliklerini anlatmaya devam
edersem sanırım siz de ben de bayılıp kalacağız. Bu yüzden biraz oyun
deneyiminin kendisine gelelim ve geriye kalan yenilikleri bu şekilde
anlatalım. FIFA 10 yine 1 DVD olarak geliyor ve bitmek bilmez kurulum
süresinin ardından mükafat olarak sizi müthiş bir video bekliyor.
Video'nun hemen ardından ana menü ve yeni FIFA müzikleri karşımızda.
Bizi açılışta karşılayan şarkı Kings of Leon'dan "Red Morning Light",
FIFA ruhuna uygun, hareketli ve heyecan veren bir şarkı. Oyunu oynadıkça
Radiohead'den Tribalistas'a, Paul Van Dyk'dan Dandy Warhols'a dünyanın
dört bir yanından müziklerle coşuyorsunuz. Ağırlık yine ingiliz
gruplarda olsa da şarkı listesinde Japonya veya isveç'ten birilerinin
olması çok hoş. Üstelik bütün şarkılar çok iyi. Zaten oyun ses ve
müzikten tam puan alıyor, bu konuda rakip tanımıyor.
Yönetim
İstifa
Ama oyunun müziklerinin yarattığı coşku kısa sürede
oyunun menülerinde kaybolmanızla sona eriyor. Bugüne kadar gördüğümüz en
kötü FIFA menüsü bu. Ne nerededir çözene kadar oyunun birçok özelliğini
kaçırıyorsunuz. Hele Career modundayken bu adamlar hiç mi oyun menüsü
görmemiş dedirtiyor. Bu sene FIFA eski senelere göre daha fazla stadyuma
sahip. Ama boşuna sevinmeyin bunların içinde Türk stadı yine yok.
Belçika, İsviçre, İskoçya gibi kendi ülkesi dışında kimsenin ilgisini
çekmeyecek stadlar varken, bir tane bile Doğu Avrupa stadının olmaması
hayal kırıklığı yaratıyor. Üstelik oyundaki turnuvaların hepsi de ulusal
kupalar. Hadi bunu da geçtik, bir Dünya Kupası seçeneği olmamasının
mazereti ne? FIFA'da Dünya Kupası illa 4 senede bir mi olmak zorunda?
Rasgele kuralar ve bugünün kadrolarıyla dünya kupası oynamak isterdim
ben açıkçası.
Oyunda milli takımımız haricinde Türkiye Ligi de
bulunuyor. Dört takımı bulunan Yunan Ligi dışında diğer ülkelerin
genelde birer takımı var. Nerede Stau Buchrest, nerede Kızılyıldız? Koca
Güney Amerika, Boca Juniors ve River Plate'den mi ibaret? FIFA 10'un bu
konuda çok kısa kaldığı açık.
Yeni Oyun Modları
FIFA
10'un en çok merak uyandıran özelliği, yeni kariyer moduydu. Ama
kendisi tam bir hayal kırıklığı. Menajerlik hissini bir parça olsun
alamıyorsunuz. Her şeyden önce menüler korkunç. Transfer metodu önceki
oyunlardan farksız. Lig lig, takım takım dolaşıp kendinize oyuncu
arıyorsunuz. Adam gibi bir transfer ekranında satılığa çıkmış oyuncuları
göstermiyor. Antrenman opsiyonları çok basit ve komik. Üstelik
adamlarda bir gelişme oluyormuş gibi gelmedi bana. Takım kadrosunu
gördüğünüz ekran 11 oyuncuyu bir arada göstermeyi bile beceremiyor.
Takımı kurmak için 4 sayfalık menüde bir aşağı bir yukarı gidip
duruyorsunuz. Fikstür ve tablolar alakasız bir yerdeki kötü hazırlanmış
ekranların içinde. Kısacası kariyer modunda sayfa sayfa dolaşıp aşağı
yukarı kaydırmalardan başka bir mücadele yok. Üstelik İngiltere 3.
liginden bir takım alıp Premier Lige çıkartmayı falan unutun. Zayıf
takımlarla oynamak çok zevksiz ve hemen sıkılıyorsunuz.
Oyunda dört
dörtlük olmuş diyebileceğim tek mod antrenman "Practies" modu. Bu moda
girdiğinizde stadyumda değil, yan sahalardan birinde oynuyorsunuz ve
adamlarınız antrenman formaları ile sahaya çıkıyor. Kuş sesleri dışında
bir ses olmadan rahatça antrenman yapıyorsunuz. Böylece koçun komutları
ve topun sesini çok net duyuyorsunuz. Zaten FIFA 10'da seslerin ne kadar
iyi olduğunu en iyi antrenman modunda anlıyorsunuz. Ayrıca menüleri de
çok kullanışlı ve kolayca farklı antrenman modlarma geçebiliyorsunuz.
Fenerbahçe
nasıl olmuş bakmak için hemen Arsenal ile bir maç ayarladım. Maç
İstanbul'da olmasına rağmen ben yine saçma sapan bir statta oynamayı
bekliyordum. Ama o da ne... Oyuncular sahaya çıktı ve burası Şükrü
Saraçoğlu. Üstelik tribünler "Sarı Lacivert Şampiyon Fener!!!" diye
inliyor. Bu, FIFA 09'dan da tanıdığımız bir görüntü ama birebir yapılmış
olması bir yana, stadyumdan görülen çevre binalara kadar her şeyin
gerçeğe uygun olması gözlerimi yaşarttı açıkçası. Ama bu "İnönü neden
yok diye" hayıflanmam ile son buldu.
Oyuncuların göz alan stada giriş
töreni ve maçın başlayışı ile FIFA 10 grafik olarak ne kadar iyi
olduğunu gösterdi. Gerçi ben son FIFA'larda oyuncuların üzerindeki
kaplamaları 'gerçekçi'den çok çamu-rumsu buluyorum. Bir spor oyununda
grafikler daha parlak ve sade olmalı bence. Ama bu zevk meselesi
olduğundan kararı size bırakıyorum.
Paslaşamamak
Oyunu
oynamaya başladığınızda ilk fark edeceğiniz şey paslaşmanın oldukça
zorlaştığı. Artık her pas yerini bulmuyor ve defans, topları kesme
konusunda daha başarılı. Bu bence çok iyi bir gelişme. Gerçek maçlarda
oyuncuların tıkanıp kaldığı, pas çıkaramadığı pozisyonları bire bir
yaşıyorsunuz ve sık sık yerini bulmayacağını bildiğiniz halde umutsuzca
pas çıkarıyorsunuz. Bu FIFA 10'un yeni topsuz alan oyunlarını daha da
önemli kılıyor. Ama paslaşmadaki diğer bir zorluk adamların her zaman
istediğiniz yere pas atmaması. İyi takımlarda bu sorunu daha az
yaşıyorsunuz ama zayıf bir takım aldınız mı istediğiniz adama pas atmak
veya orta yapmak tamamen oyuncunuzun paşa keyfine kalmış. Zaman zaman
saç baş yolmamak elde değil.
Oyun bu sene biraz daha yavaşlamış gibi.
Ayarlardan maçı hızlandırmak mümkün olsa da
maç sırasındaki
adrenalini arttıracak kadar hızlanamıyorsunuz. Bu biraz da oyunun yeni
yapısı yüzünden alınmış bir karar gibi. Sonuçta topsuz alan oyunları ve
kolay pas çıkaramamak daha fazla düşünerek oynamanızı gerektiriyor.
Belki oyun artık daha gerçekçi ama daha eğlenceli gibi gelmedi bana.
Dışarıdan
Asılmak
Gelelim gol atmaya. FIFA 10'da geçen senelere göre dışarıdan
gol atmak çok kolaylaşmış. Özellikle uzak köşeye doğru çekilen şutlar
çok kolay giriyor. Ceza sahasının önündeki 5 metrelik alan şut gücünü
doğru ayarlamaya alışmış her oyuncu için penaltı gibi. Buna karşılık
ortalara kafa atmak, sahasının içine kısa paslarla girmek çok zor.
Üstelik bu pozisyonlarda kaleciler panter kesiliyor. Mesela ilk
denememde alışana kadar 3-4 kere saçma sapan geri pas hatası yaptım ve
hepsinde rakip altı pasın önünden topu dışarı attı veya kaleci kurtardı.
Topsuz oyun ve Freestyle'ı kullansanız bile oyunda pozisyon yaratmak
oldukça zor. Bir de az sayıdaki pozisyonda gol atamayınca ister istemez
işi dış şutlara bırakıyorsunuz ve oyunun tadı kaçıyor. EA Sports'un en
kısa sürede bir yama ile bu dengesizliği düzeltmesi gerekiyor.
Hakem
Kararı
FIFA 10'da bir şeylerin değiştiğini görmek güzel.
Gerçekçilik uğruna eğlenceyi kaçırsa, korkunç menüleri ve eksik bir dolu
özelliği olsa da FIFA 09'un ardından 10 ilaç gibi. Ama bana öyle
geliyor ki Pro Evolution Soccer 9 çıktıktan sonra kimse bu ilacı içmek
istemez. Ama serinin hareketlenmesi FIFA 11 için bizi umutlandırıyor.