Ben şu an bunu yazarken bile hala titriyorum. Dün akşam ben ve kuzenim evdeydik. daha doğrusu onlar bizim evdeydi. tam kalkacakları sıra teyzemin telefonu çaldı. Arayanın üst komşu olduğunu söyleyen teyzem telefonu gülerek açtı. Sonra birden Ne? diye çığlık atınca hepimiz telaşlandık. Teyzem telefonu kapattıktan sonra olayı anlatmaya başladı. Onların evini komşunun dediğine göre su basmış ve her yere sızdırıyormuş. Bizse su bassa böyle olmazdı dedik. Asıl amacımız da teyzemi yatıştırmaktı ama biz ne söylesekte o inanmadı ve eniştemi alıp eve gitti. Kuzenimi ise bize bıraktı. Bu gece bizde kalacaktı. Yaklaşık yarım saat sonra bir telefon geldi. Teyzem evi gerçekten su bastığını söylüyordu ama Allah'tan ki çabuk yetişmişlerdi. Bu sayede eşyalara zarar gelmeden kurtarmışlardı. Ardından ben ve kuzenim bu haberi alıp rahatladık ve yukarıya çıktık. Odama girdik ve canımız sıkıldığı için ne yapsak diye düşünmeye başladık. Sonra benim aklıma bilgisayarı açıp korku hikayeleri okunmak geldi. O da kabul etti. Işıkları kapattık ve laptobumu alıp yatağıma oturduk. Korku hikayelerini açığ okumaya başladık ve hepsine de güldük. çünkü çoğu gerçekten saçmaydı. biraz akıllıca olanlara da hafif sırıttık. Sonra birden laptobum kapandı. Ne olduğunu anlamadık. Şarjımı bitti dedik. Gittim ve şarj makinamı bulup getirdik. Sonra kuzenim gidip lambayı açtı. Hemen bilgisayarı şarja bağladık. Sonra tekrar ışıkları söndürdük ve oturup o korkunç hikayeleri okumaya devam ettik. Sonra benim aklıma bir fikir geldi. Dedim ki sırayla sesli okuyalım dedim. Kuzenimde kabul etti. Önce ben başladım. Sıradaki hikayeyi açtık ve sesli bir biçimde okumaya başladık. Sonra sıra kuzenime geldi. O da okudu. Ardından bir hikayeyi açtık. Sonundaki büyük siyah yazı dikkatimizi çekmişti. Okumadan oraya baktık. Orada EĞER BU SAYFAYI AÇTIYSAN LANETLENDİN!!!! yazıyordu. Biz de ilk başta güldük ama sonra odanın penceresi hafifçe açıldı ve kuzenim korkak olduğu için büyük bir çığlık attı. Sessiz ol dedim. Biraz bekledik. Bir şey olmayınca herhalde açıktı birden rüzgar esince cam aralandı dedim. O da herhalde dedi. Bu teoriye inanmak için de kendimi zorluyordum. Çünkü o cam açık değildi ve ben kuzenimi buna inandırmak zorundaydım. Ardından ben hadi şu ışıkları açalım da daha fazla bu saçmalık sürmesin dedim. O da kim açacak dedi. Ben açmam dedim. Çünkü hafif hafif korkmaya başlamıştım. Ben de açmam dedi kuzenim. Tamam o zaman gece lambasını açayım dedim. O da tamam dedi. Ben yatağın yanındaki gece lambasını açtım. Sonra kuzenime döndüm. hala titriyordu. Sakin ol dedim. Sonra gece lambasının hemen yanındaki telefonu aldım ve babamın cebini aramaya başladım. Kimse telefonu açmıyordu. yılmadan aramaya devam ettim. Yine açan yoktu. Ardından annemi aradım. O da açmıyordu. Ağabeyimi aradım ve yine cevap veren yoktu. Aşağıdaki telefonu aradım. Kimse bakmayınca tedirgin olduk. Ne yapacağımızı düşünmeye başladık. Ben ortamı sakinleştirmek için ya bizim saçmalığımız orası açıktı birden biraz aralandı dedim. abartılacak bir şey yok diye de ekledim. Bence var dedi kuzenim. Eğer yoksa neden kimse aşağıdaki telefonlara bakmasın? Dedi kuzenim. Sadece sakinleşmek istiyorum dedim. öyleyse birisi şu lambayı açmalı dedi kuzenim. Ama kim? Dedim kuzenimin gözüne bakarak. Ben açmam dedi kuzenim. Ben de dedim. E kim açacak? Dedi kuzenim. Ne bileyim ben? Dedim. Tam o sırada odanın lambası açıldı. Ne olduğunu anlamamıştık. Kuzenim benim koluma sarıldı. Derin bir oh çektim ve kuzenime dönüp; varya bütün bunları abim yapıyor dedim. Öyle mi dersin? Dedi. Bence öyle hadi gel aşağıya inip onu şikayet edelim de bir daha yapmasın dedim. Kuzenim de tamam dedi. Aşağıya indik ama ışıklar kapalıydı. Anne, baba! Diye bağırdım ama kimseden ses yoktu. Dış kapıya baktım. Açıktı. Büyük bir çığlık attım ve koşarak binanın içine baktım. Komşunun kapısını çaldım ama kimse açmadı. Hadi yürü annemlere gidelim dedi kuzenim. Evi böyle bırakıp mı? Dedim. Evet dedi. Anahtarı aldım ve kapıyı kapattım. Ardından da kilitledim. Koşa koşa otobüs durağına gittik. Oradan otobüse bindik. İçeriye girdiğimizde bütün dikkatler üzerimizdeydi. İki kişilik bir yere oturduk ama herkes hala bize bakıyordu. dayanamadım ve ne var diye bağırdım. Herkesin gözü buluzumuza çevrildi ve bizde buluzlarımıza baktık. hep kan içerisinde kalmıştı. Bu ne demek oluyor dedim kuzenime. Ne biliyim dedi o da. Teyzemlerin oraya vardık ve aşağıya indik. Koşarak binaya girdik. Teyzemin evi 3. kattı. Asansöre binip yukarıya çıktık. Kapıyı çaldık ama kimse açmadı. karşı komşunun kapısını çaldık yine de kimse açmadı. Ardından aşağıdan bir çığlık sesi geldi ve biz olduğumuz yere yapıştık. Sessizce beklemeye başladık. Işıklar söndü ve biz kıpırdamamak için gayret ettik. Sonra ayak sesleri geldi ve çığlık kesildi. Sonra birisi yukarıya çıkmaya başladı. Sessizce durmaya devam ediyorduk. Kuzenime bakmaya çalıştım ama nafile onu göremiyordum. Sonra lambalar açılıp açılıp kapandı ve merdivenlerin hemen ucunda kuzenimin karşısında ikimize bakan iki çift kırmızı göz gördük. Sonrasında da bayıldım.
Uyandığımda kuzenim ve ben hastahanede yatıyorduk. Aynı odada kalıyorduk. Annemler ve teyzemler de karşımızda oturmuş bizim uyanmamızı bekliyorlardı. Derin bir nefes çektim ama ciğerlerim ağrımıştı. Çok canım yanmıştı. Hemen yanıma koştular ve bana çeşitli sorular sormaya başladılar. Hepsini birden anlamıyordum. Teker teker konuşun lütfen dedim. Annem nasıl olduğumu sordu. Kendimi iyi hissediyordum ve onlara da öyle söyledim. Sonra doktor içeriye girdi ve nasıl olduğumu sordu. İyiyim dedim. O da bana bir takım şeyler yaptıktan sonra annemlere iyi olduğumu söyledi. Bugün taburcu olabilirmişim. Hepsi sevindi. Dönüp kuzenime bakmaya çalıştım. O da benim gibi yatıyordu ama o uyanık değildi. Doktor onun yanına gitti. Ona da bir takım şeyler yaptı ama o kıpırdamadan yatıyordu.
Akşam oldu ve hemşire yanıma geldi. Kuzenimde hala tık yoktu. Hemşire benim kolumdaki serumu çıkardı ve ben ayağa kalktım. Annem hemen benim kolumu tuttu ve beni yürümem için tuttu. Bırakın ya çok abarttınız ben iyiyim dedim. Sonra kuzenimin yanına gittim. Sağ yanağı tamamen dikiş içerisindeydi. Kendi yanağıma dokundum ama benim yanağımda öyle bir şey yoktu. Anneme bize ne olduğunu sordum o da teyzenler sabah kapıyı açtığında ikinizi de yerde kanlar içerisinde bulmuş. Hemen bizi çağırdı ve bizde sizi hastahaneye getirdik. Senin değilde kuzeninin durumu ağır dedi annem. Sonra babam bana neden öyle kanlar içerisinde kaldığımızı sordu ben de başımızdan geçeni bir bir anlattım. Önce inanmadılar ama sonra yavaş yavaş ikna oldular. Tam o sırada kuzenim uyandı ve doktoru çağırdık doktor onunda durumunun iyi olduğunu ve bir kaç saat sonra taburcu olabileceğini söyledi. Hepimiz çok sevindik ve nasıl bu kadar çabuk iyileştiğimizi sorduk. O da bilmediğini söyledi.
Meğerse annemler biz aşağıya indiğimizde yatıyorlarmış ama kapının neden açık olduğunu bilmiyorlarmış.Komşumuz ise misafirlikteymiş. Teyzemlerse tesisatçı çağırmışlar. Teyzemlerin komşusu ise yatıyormuş.
Şimdi akşam ve ben size bu hikayeyi yazdım. Hala da korkuyorum ve bir daha korku hikayeleri da okumayı düşünmüyorum.
Uyandığımda kuzenim ve ben hastahanede yatıyorduk. Aynı odada kalıyorduk. Annemler ve teyzemler de karşımızda oturmuş bizim uyanmamızı bekliyorlardı. Derin bir nefes çektim ama ciğerlerim ağrımıştı. Çok canım yanmıştı. Hemen yanıma koştular ve bana çeşitli sorular sormaya başladılar. Hepsini birden anlamıyordum. Teker teker konuşun lütfen dedim. Annem nasıl olduğumu sordu. Kendimi iyi hissediyordum ve onlara da öyle söyledim. Sonra doktor içeriye girdi ve nasıl olduğumu sordu. İyiyim dedim. O da bana bir takım şeyler yaptıktan sonra annemlere iyi olduğumu söyledi. Bugün taburcu olabilirmişim. Hepsi sevindi. Dönüp kuzenime bakmaya çalıştım. O da benim gibi yatıyordu ama o uyanık değildi. Doktor onun yanına gitti. Ona da bir takım şeyler yaptı ama o kıpırdamadan yatıyordu.
Akşam oldu ve hemşire yanıma geldi. Kuzenimde hala tık yoktu. Hemşire benim kolumdaki serumu çıkardı ve ben ayağa kalktım. Annem hemen benim kolumu tuttu ve beni yürümem için tuttu. Bırakın ya çok abarttınız ben iyiyim dedim. Sonra kuzenimin yanına gittim. Sağ yanağı tamamen dikiş içerisindeydi. Kendi yanağıma dokundum ama benim yanağımda öyle bir şey yoktu. Anneme bize ne olduğunu sordum o da teyzenler sabah kapıyı açtığında ikinizi de yerde kanlar içerisinde bulmuş. Hemen bizi çağırdı ve bizde sizi hastahaneye getirdik. Senin değilde kuzeninin durumu ağır dedi annem. Sonra babam bana neden öyle kanlar içerisinde kaldığımızı sordu ben de başımızdan geçeni bir bir anlattım. Önce inanmadılar ama sonra yavaş yavaş ikna oldular. Tam o sırada kuzenim uyandı ve doktoru çağırdık doktor onunda durumunun iyi olduğunu ve bir kaç saat sonra taburcu olabileceğini söyledi. Hepimiz çok sevindik ve nasıl bu kadar çabuk iyileştiğimizi sorduk. O da bilmediğini söyledi.
Meğerse annemler biz aşağıya indiğimizde yatıyorlarmış ama kapının neden açık olduğunu bilmiyorlarmış.Komşumuz ise misafirlikteymiş. Teyzemlerse tesisatçı çağırmışlar. Teyzemlerin komşusu ise yatıyormuş.
Şimdi akşam ve ben size bu hikayeyi yazdım. Hala da korkuyorum ve bir daha korku hikayeleri da okumayı düşünmüyorum.
alıntıdır